Telefon
WhatsApp
GÜNEŞE ATEŞ EDEN ADAM

 Halil Dilek 

     Adana sıcağını bilenler bilir. İnsanı canından bezdiren, nemli boğucu havayla birleşen pis sıcak. Güneş bu memlekette yaşayanların düşmanıdır adeta, durduğunuz yerde terler sırılsıklam olursunuz. Hele hele açık havada çalışmak zorunda olan birisiyseniz yandığınızın resmidir, artık işkencelerden işkence ölümlerden ölüm beğenirsiniz. Adeta gök tanrısal güçlerin güçlü pazulu kollarının arasında gerdikçe gerdikleri yaylardan durmaksızın fırlattıkları yanar korlarla tutuşmuş oklar saplanır zavallı bedenlerinize. Vahşi güneş okçuları dışında kamçılı adamlarını salar yeryüzünde Adana denen bahtsız kente, Adanalıların çıplak boyunlarını sırtlarını bacaklarını acımasızca kamçılatır. Çukurova’nın bağrı yanık ahalisi inim inim inler zalimin elinde. Sıcak sıcak sımsıcak delirten, bağırtan, kudurtan bir sıcak.  İşte böylesi bir temmuz ortasında öğlen vakti Adanalı Celal evinden ruhsatsız pompalı tüfeğini kapıp hızla koşarak kan ter içinde önce haykırdı: yeter ulan yeter! Alla.......... kita........  yeteeeer! Ardından fişekleri bitene kadar ateş etti namlusunu zalim güneşe doğrulttuğu tüfeğiyle. Artık onu meskun mahalde ateş etmekten yakalayıp karakola götürecek polis de olamaz, aklını kaçırdı diye psikiyatri kliniğine götürecek yakınları da olamaz çünkü belirttiğim gibi Adana’yı bilenler bilirler. Adam haklı.  

        İslahiye’nin İdilli köyünden bir halk hikayesinde aktarılan olayda da tarlada çapada yaz günü güneşin alnında çalışan köylüler aşırı sıcaklardan kavrulup susuzluktan kıvrandıkları günlerden bir gün iş bitiminde dinledikleri bir an akıllarına parlak bir fikir gelmiş. Buna göre aralarından seçtikleri gözü pek attığını vuracak yiğitlikte Halil ve Hamza adındaki kardeşleri güneşi yakalayıp vurmaları için görevlendirirler. İyi silahlarla yeterli yiyecek içeceklerle gerekli tüm alet edevatı da yanlarına vererek iki Arap atına bindirdikleri kardeşleri dualarla davul zurna çalarak uğurlu bir sabah saatinde güneşi öldürmeye göndermiş köylüler. Halil ve Hamza önce güneşin kaçış yönünü tayin ederek batı yönünde atlarını sürmüşler sürmüşler sürmüşler. Vara vara geldikleri yerde kayalık bir tepenin önünde büyükçe bir mağaranın ağzına yakın durmuşlar. Durmuşlar beklemişler ki güneşin de takati kalmamış batmaya yakın iyice güçten düşmüş. Gördüklerine göre güneş o büyükçe mağaranın içine girmiş. Demişler ki birbirlerine: işte o namussuzu kıstırdık artık üzerine doğru iyice yaklaşıp mermilerimizi sıkalım ki ıskalayıp elimizden kaçırmayalım. Planı uygulamaya geçen Halil ve Hamza içeri doğru kafalarını uzatınca gördükleri bir kaplan veya leopar gözünün parıltısını düşman güneş zannederek daha da sokulurken, vahşi büyük kedi kükreyip atılarak kardeşleri oracıkta parçalayıp öldürmüş.  

       İkarus’un yükselişi namıyla bilinen Antik Yunan mitinde de Kral Minos, Theseus’un labirentten kaçmasına yardım ettiği için Daedalus’a çok kızar. Daedalus ve İkarus’u Knossos'taki sarayının yukarısında bir kuleye hapseder. Dahi Daidalus bal mumundan kanatlar yaparak İkarusa da uçmayı öğretir. Babası Daidalus’un yanında uçarak Giritteki saraydan birlikte kaçan İkarus, babasının “ne çok alçakta uç ne de çok yükseğe çık” uyarısına rağmen yükselişini sürdürerek güneşe doğru uçmuş. Güneşe yaklaştıkça kanatları eriyerek, denize düşmüş ve ölmüş İkarus. Ne Adanalı Celal'in kurşunları sövgüleri güneşe ulaşmış  , ne Halil ve Hamza güneşi öldürebilmiş  , ne de İkarus güneşe ulaşabilmiş. İnsanoğlunun özellikle de Adanalıların yazgısı bu olsa gerek. Güneşin altında kavrulmak.  

          Adana’nın da içinde bulunduğu coğrafyada hüküm sürmüş Hitit İmparatorluğu’nda Güneş Tanrıçası Arinna panteonun başında yer almış, ona tapınılıp tazimde bulunulmuştur. Hatta ünlü Hitit güneş kursları dini törenlerde ritüellerde kullanılmıştır. Yine Adana’yı antik Kilikya’yı içine alan Luvi Krallığında da güneş tanrısı en önemli tanrılardan birisidir. Herhalde kadim insanlık yasasıdır bu: eskiden taptığımızı bugün taşlamamız gerek. 

 

 

Anasayfa Reklam Alanı 1 728x90

0 Yorum

Henüz Yorum Yapılmamıştır.! İlk Yorum Yapan Siz Olun

Yorum Gönder

Lütfen tüm alanları doldurunuz!

300 X 250 Reklam Alanı

Reklam

300 X 250 Reklam Alanı

Yazarlarımız

Denizlİ Nöbetçi Eczaneler

Anket

Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150
Sidebar Alt Kısım İkili Reklam Alanından İlki 150x150

E-Bülten Aboneliği