Denizli Alternatif Haber

İrfan Osman Hatipoğlu

Ülkemizde/Denizli’de, yaz aylarında, yerel yönetimler uzun süredir festival düzenlemeyi bir etkinlik durumuna getirdi.

Festivallerin içeriğini ise başkanın entelektüel düzeyi ve ilgili organizasyon şirketlerinin becerisi belirliyor. Çoğu nitelikten yoksun “festival kirliliği” günlerine dönüşüyor. Hep birlikte eğleniyoruz algısı oluşturulmakta. Üstüne de milyarlarca lira ödüyoruz.

Festivaller yapılmasın diyenlerden değilim. Düzenleme şeklini ve zamanlamasını dikkat çekmek istiyorum.

Festival düzenlemeleri “tüccar terzi” durumuna düşmüş firmaların eline bırakılmamalı. Kültürel/sanatsal ve eğlence boyutu yerel değerler üzerinden geliştirilmeli. Her gece “pavyondan çıkma” ses sanatçılarını sahne aldırarak festival kirletilmemeli.

Bana göre en sıkıntılı yanı zamanlamasıdır.

Denizli kent merkezi olarak alındığında, insanlar yaz aylarında ya köylerine ya da sahil kenarlarına taşınır. İlçeler tarımsal üretimin yapıldığı yerlerdir. 24 saat çalışma dönemidir. Buna, festival düzenleme günlerini, yaz sıcaklarının pik yaptığı zaman dilimini denk getirdiğinizde, zamanlamanın doğruluğu kaygımı sanırım katılırsınız.

Ne yapılmalı?

Festival düzenleme zamanı eylül ayı içine alınmalı. İnsanlar kente dönmeye başlamış, kırsal alanda işler hafifler. Festival günleri dar alana hapsedilmemeli, hafif yoğunlukta eylül ayı içine yayılmalıdır. Festival düzenlenmeleri -özellikle ilçelerdekiler- şirketler üzerinden yapılmamalıdır. Sanata/kültüre/müziğe gönül vermiş vakıflar ile düzenlenmelidir. Bu çalışma birlikteliği festivalleri ticari uğraş olmaktan çıkaracaktır. Vakıfların çalışmalarına -maddi- katkı yaparak çalışmalarına omuz verilecek, yerel düzeyde yurttaşların nitelikli sanatsal etkinlere ulaşmasının önünü açılmış olacaktır.

Son önerim… İlçelerde içinde olmak üzere tüm festival/kültürel etkinlikler büyükşehrin koordinasyonunda yapılmalı. Çünkü bu tür etkinlikler insan kaynağı ile yapılır. Düzenleme çalışmalarında bilge insan yoksa “festival kirliliği” oluşturursunuz.

Bugün olduğu gibi…