İrfan Osman Hatipoğlu
Ülkenin hızla ayrıştığı dönemlerde karşı tarafta -simge- olanlara karşı öfkemiz yükselir. Onları çağrıştıran ne varsa görünmez kılmak için çabalarız. Karşı tarafta olmadığı kadar öfkelenir. Sonunda ortaya kör döğüş çıkar.
Denizli, son günlerde böyle bir süreçten geçiyor.
Yönetime geleli bir yıl geçmesine karşın “Nihat Zeybekci Kongre ve Kültür Merkezi” adını değiştirmeyi yeltenmeyen Başkan Nuri Çavuşoğlu, ülkenin içinde bulunduğu konjonktürden yararlanarak isim değişikliğine gitti. Zamanlamayla ulusal düzeyde/taraftarları arasında kahraman olma yolunu açtı.
İsim değişikliği yapılmalı mıydı?
Başkanlığa seçildikten sonra farklı siyasi duruş, belediyede yeni bir hizmet anlayışına benimsiyorsan geçmişi anımsatacak simgelerden kurtulman gerekir. Nihat Zeybekci adı karşı tarafı anımsattığı için yönetime gelinen ilk ayda değişiklik yapılmalıydı. Bu yapılmadı, sürüncemeye bırakıldı. Sonuç olarak, isim değişikliği tartışması, ülkenin içindeki konjonktür gereği hoş olmayan tartışmaları beraberinde getirdi.
“Pamukkale Kültür Merkezi” olarak değiştirilmesi, yapılana değişikliğin ruhuna oturmadı. İsteyelim istemeyelim “Nihat Zeybekci” Denizlili bir gurup insan için bir ‘kült’tür. Bunun karşısına “Pamukkale” adını koymak değişikliği zayıflatmış, tesisi sıradanlaştırmıştır. Modern, ileri teknoloji donanıma sahip simgesel yapı olması nedeniyle adı “Atatürk Kongre ve Kültür Merkezi” olarak değiştirilmesi daha doğruydu.
Katılın katılmayın, Ak Parti belediyeciliği -Nihat Zeybekci, Osman Zolan- sorunsuz bir kent devretmiştir. Alt ve üst yapı olarak yeni yönetimin uzun süre yatırım yapmasına gerek yok. Olanı koruması/geliştirmesi yeterli. Fakat görevi devralan yönetim bunun farkında değil. Oysa var olan zemin üzerine sosyal demokrat/devrimci bakış açısıyla inşa edecekleri sosyal donatılarla, Denizli’yi daha yaşanır kent durumuna kolaylıkla getirebilirler.
Bizden söylemesi…