İrfan Osman Hatipoğlu

Sosyal belediyecilik denildiğinde, zenginliği dağıtmak anlaşılıyor. Bir siyasetçi açısından bu doğru görülebilir. Tarihin her döneminde “oy toplamayı” temel aldıysanız, hep böyle olmuştur.

Kent lokantası, Halk Et, Halk Ekmek, tazim satışlar… Bu düşünce üzerine oturtulup geliştirilen uygulamalardır.

Son yıllarda farklı uygulamalar geliştiriliyor. Üretimi destekliyoruz algısı üzerinden, kaynak dağıtma uygulaması… Genellikle bu uygulama tarımsal üretim üzerinden yapılıyor. Denizli Büyükşehir Belediyesi’nin, hayvancılığı geliştirmek için “gebe 5 düve” dağıtılacak projesi bunlardan birisidir.

Tarımsal üretim ciddi bir iştir, hayvancılık çok daha ciddi iştir.

Ülkemiz, tarımsal üretimi ciddiye almayan, beyaz yakalıların kurduğu meyve bahçeleri, hayvancılık işletmeleri çöplüğü durumundadır. Belgesellerde gördükleri, yoldan geçerken konuk oldukları işletmeleri görünce üretimin kolay olduğu sanısına kapılırlar. Oysa 7/24 çalışılan, içinde milyarlarca yıllık bilgi/deneyimi biriktiren bir işletmedesinizdir.

Hayvancılık 7/24, 365 gün üzerinden kesintisiz yapılan üretim modelidir. Aktarılan bir kültür ve ailenin tamamının üretim içinde olduğu işletmelerdir. Eşiniz üretim içinde değilse üretim yapamazsınız. Asgari ücretle çalışmaktan bıktım, köyüme dönüp hayvancılık yapayım demekle hiç olmaz.

Büyükşehir’in aldığı karar doğru değildir. Hayvan verilen “meraklılar” hayvanlarını 1.5 yıl sonra kesip yiyecekler. Varsa, borçlarını ödemek için “evini tüneğini” satıp sistemin dışına çıkacaktır.

Sayın Başkan Çavuşoğlu, Denizli hayvancılığına katkı yapmak istiyorsa, mevcut işletmeleri iyileştirici çalışmalar yapmalıdır. Üretimi sürdüren bir işletmeyi büyütmek, geliştirmek, yeni üretim uygulamaları ile buluşturmak daha rasyoneldir.

Sayın başkandan isteğim, alınan karardan vazgeçmesi, sürdürülebilir üretime dayalı desteklere öne çıkarmasıdır.

Katkı koymaya hazırız.