İrfan Osman Hatipoğlu
Yerel seçim sonrası iş başına gelen büyükşehir yönetimi, tüccar terzi akademisyenlerin uzattığı zokayı yuttu. Akademisyenleri göreve getirdiler.
Bunun doğru olmadığını söylediğimizde yoğun eleştiri aldık. Liyakat, bilim, akıl diye saldıranlar, sanırım haklılığımızı teslim ederler.
Başkanlarla akademisyenlerin birlikte çalışamayacaklarını dillendirirken iki temele dayandırıyordum. Birincisi belediye bir uygulama alanıdır. Sorunlara yaklaşım kıvraklık gerektirir. Akademisyen sorunları bilir, çözümünde kıvrak değillerdir. Yaklaşım ve uygulamada bu farklılık birlikte çalışmayı güçleştirir.
Diğer farklılık…
Denizli Büyükşehirde ve Pamukkale Belediyesinde görev alan akademisyenler, kendilerini iyi pazarlayan mühim adamlardır. Özgür/özerk üniversite mücadelesinde yerleri olmasa da alanlarında Türkiye’nin en iyileridir!
Sorun en iyi olmakta. En iyi olduğunu düşünen akademisyenler, başkanların verdikleri görevleri yapmak yerine, kendi doğruları üzerinden ilerler. Bu da kavganın başlaması demektir.
Beklentimiz.
Büyükşehir ve Pamukkale Belediye başkanları, kısa bir yolculuk sonrası, akademisyenlerle yollarını ayırdıkları için “tavuklu pilav” yaparak dağıtmalıdır. Çünkü yol ayrılığı hizmet üretme ve kendilerinin yazacakları başarı öyküsünün içinin doldurulması açısından çok önemlidir.
Başkanlar yolunuz açık olsun.