İrfan Osman Hatipoğlu
Büyük projeler her zaman heyecan yaratmıştır. Yalnızca yapan/uygulayanlarda değil, sıradan insanlarda da…
Bu nedenle politikacılar -yerellerde içinde- yaptıkları her projeyi büyüklükle/ilklikle ilgili tanımlar eklerler. Bu eklemelerinin kısa ömürlü olmasına bilmelerine karşın, bunu yapmaktan çekinmezler.
Örneğin Akbaş Barajı’nın, Denizli’nin elli (50) yıllık su sorununu çözdüğü betimlemesinin, altı ayda açığa düşmesi gibi.
Büyük projeler doğru planlanmaz, yeterli finans kaynağı olmadan başlanırsa, büyük bir tuzağa dönüşür. Özellikle yerel düzeyde.
Yerel yönetimler/yöneticiler yurttaşların günlük sorunlarını çözmek/yaşam kalitesini arttırmakla yükümlüdür. Üzerinde iyi çalışılmadan başlatılan büyük projeler, anılan yükümlülüklerin yerine getirmesine engel oluşturur.
Son günlerde, değeri kendinden menkul “bilge” tarafından, tramvay projesi dillendirilmekte. Başkan Bülent Nuri Çavuşoğlu’nun anılan proje üzerinde çalıştığı yayılmaktadır.
Kent içi ulaşımın kalitesini yükseltecek, çağdaş ulaşım aracına karşı çıkmamız düşünülemez. Belediyenin içinde bulunduğu borç sarmalı, kredilendirilmesinde genel yönetimle yaşanacak sorunlar, projenin zamanında sonuçlandırılmasında kaygılar oluşturuyor.
Kaygılara karşın, sayın Çavuşoğlu’nun, büyük proje “ütopyası” tutkusuna kapılıp, üzerinde yeterince çalışılmamış, finans kaynakları bulunmamış bir projeyi başlatması, başkan açısından felakete dönüşebilir.
Aslına bakarsak, şehrin bir tramvay yatırımına yakın zamanda gereksinimi yok. Var olan ulaşım alt yapısının etkin/verimli kullanımının sağlanması ile kent ulaşımını daha konforlu hale getirmek mümkün.
Sayın Başkan Çavuşoğlu’ndan beklentimiz, kıt kaynakları “büyük proje” tuzağını düşmeden, kent yaşam kalitesine arttırıcı çalışmalar yapması. Sosyal donatı ekipmanlarını yenilemeli, spor alanlarını arttırmalı, belediye tarafından sunulan hizmetleri ucuzlatarak ulaşılabilir kılmasıdır.
Tramvay simgesel bir proje… Büyük proje uygulamaları üzerinden, kamunun parasının sonuçlanması kuşkulu projelere harcanmasını uygun bulmuyoruz. İsteğimiz var olan kentsel olanakların etkin/verimli kullanılarak yaşam kalitemizin bir üst aşamaya taşınmasıdır.
Bugünlerde en uygun olanı bu…