İrfan Osman Hatipoğlu

Aslan Özsoy: Muhafazakâr kesimin namı değer “Aslan abisi.” Denizli’nin önde gelen akil adamlarından. Bir siyaset duayeni.

Denizli siyasi yaşamını konuşurken, birçok isim akla gelir. Çoğu ile anılarımız vardır. Olumlu ya da olumsuzda olsa övünme duygusunu içine katarak anlatırız. Aslan abi bu adamlardan biri…

Aslan abi, Kale doğumlu, sürdürdüğü ömrünün tamamını “Kaleiçi’nde” geçirmiş. 1965 yılında yükseköğrenimini tamamlamış, kamuda görev almak yerine babadan devraldığı işyerini devam ettirmeyi seçmiş.

Abi olmak…

Aslan abi olmak kolay değil. İnsanlar durduk yerden birini “abi” demez. Geride derin bir öykü olmalı. Sayın Özsoy’un öyküsü de böyle…

Sayın Özsoy, Kaleiçi’nin ilk yüksek öğrenimli esnaflarından. Hiçbir zaman “Klasik Kaleiçi” esnafı olmayı başaramadı. Almanyalıları, Aydın’dan pamuk toplamaktan gelenleri kazıklamayı hiç düşünmedi. Kısacası müşterinin cebinden nasıl daha çok parasını alırım kaygısına düşmediğinden, Kaleiçi dışına çıkamadı. Bu anlayış onun sanayici olmasını da engelledi.

Kaleiçi Denizli sanayisinin kuluçkahanesidir. Birçok sanayici arkadaşlarından çıktı. Özellikle 1980 Özal döneminde, yukarıdan yağan para yağmuruna karşı şemsiyesini açarak, kendisini ıslatmasına izin vermedi. Sıradan bir iş insanı olarak kalmayı seçti.

Siyasi yaşamına gelince… Kendini sağda ifade ediyordu. 1965’ten sonra yerelde, siyasetin her kademesinde yer aldı. Sağın sayılı yüksek öğrenimli siyasetçilerinden -solun Ali Fuat Dağdeviren’dir- olmasına karşın milletvekili, belediye başkanı olamadı.

Babadan edindiği ahlak anlayışı onu tutsak almıştı. Doğruluk, insana saygı, yardım severlik, birlikte çalıştıklarının önünü açma edinimi peşini bırakmadığı için, Aslan abi olarak kalmak zorunda kaldı.

Kısacası, zor işi başardı.

Aslan abi, sizi seviyoruz.