Ana Sayfa GÜNCEL 26 Ağustos 2021

HAZİN BİR ÖYKÜ… MESERRET OTELİ ve KIRAATHANESİ (3)

Delikliçınar’ın üç önemli tarihî simgesinden ilki, yedi kovuklu ‘Ulu Çınar ağacı’ imiş. Her kovuğunda bir esnaf mesleğini yaparmış. 1936 doğumlu Mimar Yüksel Kaşıkçı’nın dedesi o kovuklardan birinde dondurma satarmış. Bu ulu çınar ağacı yıldırım düşmesi sonucu yanıp yok olmuş.
‘Denizli’nin kalbi buralarda atar’ denildiğinde iki yer anlatılmak istenir.
Biri ticarî merkez ‘BAYRAMYERİ’, diğeri yaşam merkezi ‘DELİKLİÇINAR’.
Delikliçınar’ın üç önemli tarihî simgesinden ilki, yedi kovuklu ‘Ulu Çınar ağacı’ imiş. Her kovuğunda bir esnaf mesleğini yaparmış. 1936 doğumlu Mimar Yüksel Kaşıkçı’nın dedesi o kovuklardan birinde dondurma satarmış. Bu ulu çınar ağacı yıldırım düşmesi sonucu yanıp yok olmuş.
İkincisi MESARET (Meserret Oteli ve Kıraathanesi) idi. 1982 yılında yıkıldı.
Üçüncüsü olan YENİ CAMİ, 1950’li yıllarda yapıldı. Yani yeni bir yapı MESERRET’e göre.
Delikliçınar’da Meydan Kahvesi, Çınar Kahvesi ve Meserret Kahvesi bulunurdu. Kahvelere o günlerde kıraathane (okuma evi) demek asalet gereğiydi. Oralarda kitaplıklar olurdu.
Meserret üç bölümlüydü. Kapalı bölüm, çardaklı bölüm ve açık bölüm.
Cevdet ŞEMSİOĞLU, Yirminci Yüzyıl’ın başlarındaki Denizli’yi anlattığı kitabında Meserret’i şöyle tanımlıyor;
“…..Delikliçınar’da MESERRET kıraathanesi ünlüydü. Buraya aydınlar devam ederdi. Kıraathanenin üstünde de beş on yataklı bir otel bulunmaktaydı. Şehre gelen ünlü kişiler bu otele misafir olurdu.”
1950’li yıllara kadar, Meserret Oteli kentin en mutena oteli idi. KÜÇÜKA ailesine ait olan otel ve kıraathane, kentin ileri gelenlerinin toplanıp sohbet ettikleri yerdi.
Denizli’deki ilk radyo bütün haşmetiyle ve anot katodlu kocaman piliyle, kıraathanenin bir köşesinde ajans (haber) saati açılmayı beklerdi.
Özellikle İkinci Dünya Savaşı yılları, neyin olup bittiğini anlamak için kentin mütegallibesi kıraathaneye ajans saatinden çok önce gelir, ajansa kadar geçmiş ve gelecek günlerin yorumları yapılırdı.
KÜÇÜKA ailesinin küçük oğlu Ferit Ali, İstanbul’da okulunu bitirip Denizli’ye geldikten sonra, yakın arkadaşlarıyla oluşturduğu ‘Dünya Mihnetlerini Zevke Dönüştürme Cemiyeti’ toplantılarını Meserret Oteli’nde yapar, şiirler okuyup eğlenerek, günlük sıkıntılarını unuturlardı.
Savaş’tan sonra, Meserret’in eski havası kalmadı.
Ülke politikasının liberalleşmesi sonucu, rakip birçok mekân açıldı. Kentteki eski ahşap ve taş yapı binalar birer birer yıkılıp, yerlerine betonarme binalar yapılmaya başlanınca Meserret sönük kaldı diğer yapıların yanında.
Ama yine de Delikliçınar’ın vazgeçilmezlerindendi.
1955 yılında Belediye Meclisi üyesi seçilen, 1957’de Belediye Başkanı olan Ferit Ali Küçüka, 27 Mayıs 1960 ihtilalinden sonra yargılanmamış ancak politikaya tövbe etmişti.
İyi para veren olursa Meserret’i elden çıkarmak istediğini dostlarına aktardı.
Ancak istediği para çok fazlaydı. İki katlı bir yapı için kimse istenen o parayı veremezdi.
Hüsamettin Ataman
(Devamı Yarın)

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil