Ana Sayfa GÜNCEL 24 Ağustos 2021

HAZİN BİR ÖYKÜ… MESERRET OTELİ ve KIRAATHANESİ (1)

Ülkemizde 1950’li yıllarda başlayan ŞEHİRLEŞME hareketleri sonucu birçok kent, artan nüfus karşısında dayanamadı ve betona teslim oldu. DENİZLİ, aradan geçen yıllar içinde kimliğini kaybeden ve KENT BELLEĞİ yok edilen kentlerin başında gelmektedir. Kentimizde geçmişi hatırlatacak ne kadar yapı varsa yıkılmış, yakılmış, yok edilmiştir. Elde kalan üç beş bina da, kelaynak kuşları misali korunmaya çalışılmaktadır.

Ülkemizde 1950’li yıllarda başlayan ŞEHİRLEŞME hareketleri sonucu birçok kent, artan nüfus karşısında dayanamadı ve betona teslim oldu.

DENİZLİ, aradan geçen yıllar içinde kimliğini kaybeden ve KENT BELLEĞİ yok edilen kentlerin başında gelmektedir.
Kentimizde geçmişi hatırlatacak ne kadar yapı varsa yıkılmış, yakılmış, yok edilmiştir. Elde kalan üç beş bina da, kelaynak kuşları misali korunmaya çalışılmaktadır.
BİR KENTİN MİMARİSİ,
O KENTİN KÜLTÜRÜDÜR.
Tarihî binalar yok edildikçe KENT KÜLTÜRÜ de yok edildi farkına varılmadan.
DENİZLİ DELİKLİÇINAR’da bulunan MESERRET OTELİ ve KIRAATHANESİ de yıkılıp yok edilen tarihî bir binadır.
Tarihî binalar yok edildikçe hep yöneticiler suçlanır.
Halbuki suçlu aranacaksa, toplumun tamamına bakılmalıdır.
Neticede kent yöneticileri, toplumun isteklerini yerine getirmekle kendilerini görevli sayan insanlardır.
MESERRET’in yıkılma öyküsünde başrolü oynayanlar, toplum içinde en üst düzeyde saygın yerleri olan iş insanları, toplum yaşamında sevilen isimler, şimdilerin hızlı çevrecileri, günümüzde KENT BELLEĞİ’nin korunmasını savunanların önde gelenleri, ünü yurt dışına taşmış bir mimar ve kent yöneticileridir.
Bir yanda “Yeter ki YENİ CAMİ korunsun, MESERRET yıkılırsa yıkılsın” diyenler, diğer yanda MESERRET yıkılıp yerine yapılacak işhanından rant bekleyenler, öte yanda “Ben Başkanım, ne istersem öyle hareket ederim” diyen kent yöneticisi.
Yani, demem o ki, MESERRET toplumun genelinin desteği ile yıkıldı.
MESERRET yıkıldığında, toplumun hiçbir kesiminden itiraz gelmemesinin, kimseden çıt çıkmamasının nedeni başka ne olabilir ki?
Bakmayın siz şimdi akıtılan gözyaşlarına.
Hangimiz ortaya çıkıp itiraz ettik MESERRET yıkılırken?
Hangimiz yıkıcı dozerin önüne bedenimizi siper ettik MESERRET yıkılmasın diye?
Size, bir KÜLTÜR ABİDESİ’nin nasıl yıkılıp yok edildiğini anlatacağım.
Biraz pehlivan tefrikası gibi olacak, ama olsun. Buna değer.
İlgi ile okuyacağınıza inanıyorum.
Hüsamettin Ataman
(Devamı yarın)

Yorumlar

Yorumlar (Yorum Yapılmamış)

Yazı hakkında görüşlerinizi belirtmek istermisiniz?

Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

Hazır Site by Uzman Tescil