İrfan Osman Hatipoğlu
Laiklik; kısaca “din ile devlet işlerinin ayrılması” olarak özetlenir. Bu tanıma zenginleştirmek istersek “dinin, bireyin inanç düzeyine” taşınmasıdır.
İnanmak, insanın doğasında var. Dün olduğu gibi bugün de farklı öğretilere inanlar var. Günlük yaşamımıza müdahil olmadıkları sürece bir sıkıntı yok.
Sıkıntı nerede?
İslam dini ve Yahudilik devlet kuran dinlerdir. Kitapları anayasalarıdır. İnanlarına, getirdiği kuralların değişmez olduğunu ve uyulmasını isterler. Egemen oldukları ülkelerde, yönetim dizgesini inançları doğrultusunda düzenlerler. Farklı inançta olan olmayan ayrımı yapmadan yurttaşları uymaya zorlarlar. Bu da sıkıntı yaratır. Ülkede çekişme başlar.
Ülkemiz, çekişme yaşanan ülkedir. Siyasal İslamcı iktidar, başta eğitim, kültür, yaşam biçimi olmak üzere kamunun tüm alanlarına “dincilik” adına “İslami kurallara uygun” düzenleme çabasında.
Ülkenin kuruluş ilkelerine ters, uygarlık değerlerini öteleyen, bilim/akıldan uzak bu uygulamaları dur demek için başta kadınlar olmak üzere, toplumun büyük kesimi karşı örgütlenme içine girdi. Bunlardan biriside ‘Denizli Laiklik Platformu’dur.
Denizli Laiklik Platformu, Denizli Kadın Platformu dönem sözcüsü Ayşegül Odabaşıoğlu Çomak’ın, dernek sendika ve odalara çağrısıyla oluşturuldu. Platformun amacı, insanların inançlarının sorgulanması değil, siyasal İslamcı iktidarın “dincilik” üzerinden günlük yaşamın her alanına yaptığı müdahaleyi dur demek belirlendi. Bu nedenle “Laiklikten vazgeçmiyoruz” sloganı ortak söylem olarak öne çıkartıldı.
Sayın Odabaşıoğlu’nun çağrısı, geniş karşılık buldu. Altı Nokta Körler Derneği, Atatürkçü Düşünce Derneği, Birleşik Kamu İş, Eğitim İş, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği, KESK, Eğitim Sen, Ses, Denizli Kadın Hakları Koruma Derneği, TMMOB, Türk Kadınlar Birliği, Türk Kadın Konseyi, Emekli Öğretmenler Derneği, 29 Ekim Kadınları Derneği, TKP, CHP, Sol Parti, TİP, Girişimci Kadınlar Derneği, Denizli Barosu Kadın Hakları Komisyonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı başta olmak üzere geniş bir birliktelik oluşturuldu. Ve ilk eylemlerini, 5 Şubat 2024 tarihinde geniş katılımla yaptılar.
Birliktelik çok önemli. Başarmanın ve saldırıları durdurmanın anahtarı birlik olmada. Birlikte olmanın gücü çok iyi bilinmesine karşın, yine de farklı düşüncede, farklı beklentileri olan örgütleri bir platformda toplamak, eylem potasında birleştirmek kolay bir iş değildir.
Birlikteliği sağlayan Ayşegül Odabaşıoğlu ve tüm örgüt liderlerini kutluyorum.
