İrfan Osman Hatipoğlu
DESKİ’den bir akademisyen, görevini bıraktı. Açıklamasından anlaşıldığına göre “değerini”, başkan Çavuşoğlu anlamamış.
Değerini anlayan, “değeri kendinden menkul” bilgeler ise üzüldüklerini sosyal ağlardan açıkladı.
Öncelikle şunu bilmeliyiz akademisyenden belediyeci olmaz. Belediyeler uygulama yeri, uygularken birçok etken devreye girer. “Bu da yapılır mı” dediğiniz birçok şeyi yapmak zorunda kalırsın. Bu nedenle belediye hizmetleri uygulama noktasında akademisyenin çalışması zordur.
Akademisyenlik çok özel bir çalışma alanıdır. Ülkemizde bu kavram yeterince aşındıysa da bu iş böyle…
Denizli’de garip bir alışkanlık var. Bir akademisyeni tanımlarken; dünya çapında, çok değerli, çok ödül aldı vb. eklemeler yapılıyor. Bu tür tanımlamalar akademiyi yıpratır. Çünkü akademik çalışma kamuya açık çalışmalar değildir. Kamunun bilmesine gerek yok. Onun kanalları farklı. Akademiye ilgilendirir.
Akademisyenlerden yararlanmayalım mı?
Araştırmalarından, raporlarından, geliştirdikleri projelerden… Hem de etkin bir şekilde yararlanmalıyız. Bunu yapmak yerine aktif göreve getirilirse ayak bağı olurlar. Artı akademisyene “heder” ederiz.
Yapılması gereken, akademisyenlerin çalışmaları üzerinde belediyenin uygulayıcı mühendislerinin çalışması ve çalışmanın uygulanabilir hale getirilmesidir. Kısacası çalışmaların üzerine siyasi kimlik geçirilmesidir.
Başkan Çavuşoğlu ve diğer başkanlara çağrım, “akademisyenleri” aktif göreve getirme tutkusundan vazgeçin. Sizleri zaman kaybettirme dışında bir katkıları olmaz.